Hz. İbrahim'in eşi ve Hz. İsmail'in annesi.
Hâcer, Sâre'nin cariyesidir. Sâre kendisinin çocuğa olmadığı için çocukları olur ümidi ile onu Hz. İbrahim'e hediye etti. İşte bundan sonra Hz. İbrahim'in Hâcer'den ilk oğlu Hz. İsmail doğmuştur.
İsmail'in doğumu üzerine Sâre, hem çocuğu, hem de annesi Hâcer'i kıskanmaya başlayınca Hz. İbrahim, Cenâb-ı Hak'tan aldığı bir emirle Hâcer'i ve oğlunu alıp Mekke vadisine bıraktı. Onları bıraktığı yerde ne ekili bir şey, ne de bir su vardı. Hâcer, oğlu. İsmail'e su bulmak üzere Safâ ile Merve tepeleri arasında sa'y ederken İsmail'in ayakları dibinden Zemzem kaynamaya başladı.
Çevrede yaşayan Cürhüm kabîlesi, orada bir su kaynağının mevcûdiyetini hissedince gelip Hâcer'in izniyle oraya kondular. Böylece Hâcer ve Hz. İsmail, Cürhüm'lüler arasında yaşamaya devam ettiler. Hz. İsmail Cürhümlülerden bir kızla evlendi ve nesli çoğaldı. Hâcer, Mekke'de vefât edince Kâbe'nin ön kısmındaki Hıcr (diğer adıyla Hatîm) adı verilen bölüme defnedilmişti (İbnü'l-Esîr, el-Kâmil fi't-Târîh, Beyrut 1965, I, 101-105, 125).
Ahmet ÖNKAL
Hacı Veyiszâde Hoca Efendinin Kelimelerdeki Nezaketi
-
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Eski Üyesi ve Diyanet
İşleri Başkanlığı Eğitim Merkez Konya Şubesi Müdürü Dr.Ahmet Baltacı Hacı
Veyisz...
12 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder