Allah'ın Esma-i Hüsnâ'sından biri, Hâdî, doğru yolu gösteren, demektir. Allah'ın, kendisini tanıma yollarını kullarına gösterip tanıtması, yaratıklarına hayatlarını devam ettirme yollarını öğretmesi ve onları buna yöneltmesi anlamına gelir. O, bu yönüyle insanlara kurtuluş yolunu; dünya ve âhiret mutluluğunun yollarını gösterir.
Allah, hayvanlara içgüdü vermiştir. Onlar içgüdüleriyle kendilerine yararlı olanı bulurlar. İnsanlara ise, akıl verilmiştir. İnsanlar, akıllarını kullanarak bilinçli seçim yapma imkânına sahiptirler ve bu sebeple de yükümlü tutulmuşlardır. Bununla birlikte yüce Allah, akıllarının yanısıra onlara peygamberler de göndermiştir. Hattâ yüce Allah, insanlara akıl vermek ve peygamber göndermenin yanında, fıtratlarına hakkı kabul etme eğilimini vermiştir. Her insan, hak dini kabul edecek istidatta yaratılmıştır: "Biz ona vermedik mi; iki göz, bir dil, iki dudak? Ona iki tepe (iki hedef hayır ve şer yolunu) gösterdik" (el-Beled, 90/8-10). "Rabbimiz, herşeye yaratılışını (varlığını ve biçimini) verip sonra ona doğru yolu gösterendir" (Tâhâ, 20/50).
Hz. Peygamber (s.a.s.) de, "Her doğan çocuk (İslâm) fıtratı üzerine doğar. Sonra ebeveyni onu Yahudileştirir, Hıristiyanlaştırır veya Mecûsileştirir" (Buhârî, Cenâiz, 92; Ebû Dâvûd, Sünnet, 17) buyurmaktadır.
Allah bizi bu fıtrat üzere yaratmakla birlikte yükümlü tutulmamızın bir gereği olarak dilediğimizi seçebilmemiz için akıl ve irade de vermiştir. Akıl ve irademizi kullanarak doğru yolu bulmamızı istemektedir.
Kur'ân-ı Kerîm'de insanın çevresine bakıp ibret almasını teşvik eden birçok âyet vardır.
Hacı Veyiszâde Hoca Efendinin Kelimelerdeki Nezaketi
-
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Eski Üyesi ve Diyanet
İşleri Başkanlığı Eğitim Merkez Konya Şubesi Müdürü Dr.Ahmet Baltacı Hacı
Veyisz...
13 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder