31 Mart 2010 Çarşamba

MEVDUDİ’YE GÖRE HAKİMİYET

Mevdudi, hâkimiyeti tanımlarken şunları söylemektedir:

"Siyaset biliminde bu terim; en yüksek iktidar ve mutlak iktidar anlamında kullanılır. Herhangi bir kimse ya da topluluğun hâkimiyeti elinde tutmasından maksat şudur: Onun her hükmü kanun mahiyetini taşır ve kanun olur. Böyle bir kimse ülkesinde yaşayan fertlerin üzerinde hükümlerini yürütür ve sınırsız tercih ve yetkilerin sahibi olur. İdare edilenler de böyle bir kimseye kayıtsız şartsız itâat etmeye mecburdurlar. Onun yetki ve tercihlerini kendi irâdesi altında hiç bir şey sınırlandıramaz ve kısamaz. Fertlere verilmiş bulunan herhangi bir hak var ise, bu hak da ancak onun tarafından verilmiş olur... Diğer taraftan hâkimiyeti elinde bulundurması sebebiyle herhangi bir kanun bağlamadığı için böyle birisi tam mânâsıyla kadir-i mutlaktır..." (İslâm'da Hükümet, çev: A. Genceli, Ankara t.y., s. 421-422).
Mevdûdî'ye göre "bundan daha az kudret ve imkâna 'hâkimiyet' denemez. Ancak böyle bir 'hâkimiyet' bu gün artık farazi bir kavram hâline gelmiştir. Alanı o kadar küçülmüştür ki, gerçek bir hâkimiyet yahut da siyaset ilminde kullanılan terim anlamıyla 'siyasî hâkimiyet (political sovereignty)' dahi kalmamıştır."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder