Görüldüğü gibi burada İbn Kesîr, İslâmî ve câhilî hükmün mahiyetini açıklamış; kendi döneminde câhiliye hâkimiyetine örnek olmak üzere de Cengiz Han Yasaları'nı göstermiş; Allah'ın hükümlerini bırakıp câhilî hükümlere, hevâlara yönelenlere karşı takınılacak tavrı da gayet açık bir şekilde belirlemiştir. Bundan şunu anlıyoruz: Hâkimiyet konusu teorik olup pratik ve hukukî bir takım sonuçları olmayan bir yorumdan ibaret değildir. Bu konu doğrudan doğruya Allah'ın hükümlerine iman ve bu hükümlere aykırı hiçbir hükmü kabul etmemek şeklinde bir uygulama ile, böylesini kabul etmeyenlere karşı hukukî bir takım uygulamaları beraberinde getiren bir anlayıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder