30 Mart 2010 Salı

HAFSA BİNTİ ÖMER İBN EL-HATTAB (R.A) – 2

Gerçek bir müslümana yakışacak bir davranışla kızını salih bir mü'mine nikâhlamak için çaba harcayan Hz. Ömer, neticeye ulaşamayınca büyük bir üzüntü içinde Hz. Peygamber'e gitti. Söz arasında "Ya Rasûlullah, Osman'a şaşıyorum. Hafsayı nikahlamayı teklif ettim, yanaşmadı" diye dert yanınca Hz. Peygamber, "Sana Osman'dan daha hayırlı bir damad, Osman'a da senden daha hayırlı bir kaynata tavsiye edeyim mi?" dedi. Hz. Ömer, "evet ya Rasûlullah" deyince Sen kızın Hafsa'yı bana nikâhlarsın, ben de kızım Ümmü Gülsüm'ü Osman'a nikahlarım" buyurdu.

Bu teklif karşısında bütün dünyalar Hz. Ömer'in olmuştu. Allah Rasûlü ile akrabalık kurmak hususunda büyük bir istek duymasına rağmen teklif etmek cesaretini gösteremiyordu. Çünkü Hz. Hafsa, Hz. Âişe'nin deyimiyle, "tam babasının kızı idi", yani biraz sertti. Rasûlullah (s.a.s) ise bu teklifi ile Hz. Ömer'in duyduğu şiddetli arzuyu gerçekleştirerek hem aralarındaki yakınlığı pekiştirmek, hem de onun İslâm'a yaptığı hizmetleri ödüllendirmek istemişti.
Rasûlullah (s.a.s) ile Hz. Hafsa'nın düğünleri hicrî üçüncü yılın ortalarında yapıldı. Hz. Peygamber (s.a.s) Hz. Hafsa'ya dörtyüz direm, yani 1188 gram gümüş' mehir verdi. Hz. Peygember Hafsa'yı bir ara boşamak istemiş ancak Cebrail'in "O çok oruç tutan çok namaz kılandır. Senin cennette de zevcendir" emriyle talaktan geri dönmüştür.
Hz. Peygamber'in eşleri içerisinde birbirleriyle en iyi anlaşanları Hz. Hafsa ile Hz. Âişe idi. Hatta ikisinin sebeb oldukları bir takım olaylar üzerine et-Tahrîm Sûresi gelmiş ve bununla tövbeye davet edilerek ikaz edilmişlerdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder