31 Mart 2010 Çarşamba

HAKİMİYET ALLAH'IN OLMAYINCA – 2

b) Allah adına hükmetmeyenler, egemenlikleri altındakileri çeşitli gruplara böler; onları zaafa düşürür; yeryüzünde fesat çıkartır, bozgunculuk yaparlar.
"Firavun gerçekten o arzda azmış, halkını parça parça etmişti. Onlardan bir zümreyi güçsüz düşürüyor, oğullarını boğazlıyor, kızlarını ise sağ bırakıyordu. O gerçekten fesatçılardandı" (el-Kasas, 28/4).
c) Câhilî hükümlerle hükmeden tâğutlar; egemenlikleri altında bulunan kimselerin olayları sağlıklı bir şekilde değerlendirmelerine imkân bırakmayacak şartlar oluştururlar; gerçekleştirdikleri kültür yapısı ve eğitim ortamı ile insanları sağlam ve gerçekçi yargılarda bulunmak imkânından mahrum bırakırlar.

"İşte (Firavun) bu Şekilde kavmini küçümsedi, (hafife aldı); onlar da ona itâat ettiler, çünkü onlar yoldan çıkmış bir kavim idiler" (ez-Zuhrûf,43/54).
d) Allah'ın hâkimiyetini, dolayısıyla ulûhiyet ve rubûbiyyetini reddedenler; egemenliklerini kaybetmek korkusuyla gerçeklerin anlaşılmaması, ulûhiyyetlerinin sahteliğinin ortaya çıkmaması için özellikle çaba harcarlar:
"Firavun; Ey ileri gelenler, sizin için benden başka bir ilâh tanımıyorum. Ey Hâmân; benim için çamur üzerine bir ateş yak ve bana bir kule yap ki, Musa'nın tanrısına çıkayım; bununla birlikte onun mutlaka yalancı olduğunu da sanıyorum" (el-Kasas, 28/ 38).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder