31 Mart 2010 Çarşamba

HAKEM OLAYI – 5

Böylece sulhun akdedilmesi konusunda, Kurrâ ehlinin büyük tesiri olmuştur. Kurrâ ehli, müslümanların arasındaki sorunun çözümünde Kur'ân'ı hakem olarak kabul ve tavsiye ediyorlar, herkesi de bu görüşe göre yönlendirerek Hz. Ali'nin de bu görüşü benimsemesi için ona baskı yapıyorlardı. Sonunda Hz. Ali, Muâviye'ye elçi olarak gönderdiği komutanı Eşter'i geri çağırarak; "yazıklar olsun! Eşter'e söyleyin geri gelsin. Zira fitne çıktı: Artık harbi bırakmaktan başka çare yok" diyerek sulhe ister istemez razı oldu...
Sonra Muaviye'ye Eş'as b. Kays'ı göndererek ne istediğini öğrenmesini söyledi. Hz. Muâviye gelen elçiye; "Siz ve biz Allah'ın kitabında emrettiği şeye döneceğiz. Sizden, razı olduğunuz bir kişiyi gönderiniz, biz de bir kişi göndeririz ve bu kişilerin Allah'ın Kitabında olan hükümle karar vermelerine, Kitaptan şaşmamalarına dair onlardan söz alırız. daha sonra da anlaştıkları şeye uyarız (İbnü'l-Esîr a.g.e; 323), diyerek planını açıkladı. Eş'as bu teklifi alarak dışarıya çıktı ve bazen bizzat kendisi okumak suretiyle bazen de halka verip okutmak suretiyle ilân etmeye başladı. Nihayet Temim oğullarından bir gruba götürdü. Aralarında Urve b. Üdeyye'nin de bulunduğu bu grup, sözkonusu mektubu okuyunca Urve b. Üdeyye "Allah'ın emri dururken tutup ta başka şahısları mı hakem tayin ediyorsunuz? Oysa Allah'tan başka hiç kimsenin hüküm verme yetkisi yoktur" (La hükme illa lillah) dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder