31 Mart 2010 Çarşamba

"ALLAH'IN HÂKİMİYETİ"NİN ÇEŞİTLİ YÖNLERİ – 4

Değer yargılarını belirleme ve koyma yetkisinin mutlak olarak yüce Rabbimize âit olduğunu vurgulayan bazı buyruklara işaret edelim:
Haram-helâl kılmak yetkisi yalnız Allâh'ındır:
"De ki: Allah'ın kulları için yarattığı süsü ve güzel rızkı kim haram kıldı?" (el-A'râf, 7/32).
"Ey iman edenler, Allah'ın size helâl kıldığı hoş ve temiz Şeyleri kendinize haram kılmayın ve haddi aşmayın, çünkü Allah haddi aşanları sevmez" (el-Mâide, 5/87).
Câhilî düzenlerde zamanla oluşan ve Allah'ın emir ve hükümlerine aykırı câhilî değer yargıları reddedilmiştir:

"Allah bahîra, Sâibe, Vasîle ve Hâm diye birşey meşrû kılmamıştır. Fakat kâfirler yalan yere Allah'a iftirâ etmektedirler" (el-Mâide, 5/103).
Burada sözü geçen "bahîre, sâibe, vâsile ve hâm" câhiliye döneminde çeşitli niteliklerdeki develere verilen adlar olup bunlar hakkında çeşitli hükümler sözkonusu idi. Allah bu tür hayvanlara dâir hüküm ve değer yargılarının kendisine atfedilmesini reddetmekte ve bunu kendisine bir iftira olarak değerlendirmektedir.
İslâm'dan önce çeşitli helâl ve haramlara dâir birtakım değer yargılarından etraflı bir şekilde sözeden buyruklardan (el-En'âm, 6/136-149) sonra yüce Allah, Peygamberine bu uydurma değer yargılarını Allah'a atfeden kimselere şöyle seslenmesini emretmektedir:
"De ki: Allah şunu haram kıldı diye şâhitlik edecek şâhitlerinizi getirin. Eğer câhillik ederlerse sen onlarla şâhitlik etme..." (el-Enâm, 6/ 150).
Bundan sonraki âyette de yüce Allah bütün bu konulardaki hükümlerini oldukça özlü bir şekilde açıkla maktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder