29 Mart 2010 Pazartesi

BİRİNCİ HAÇLI SEFERİ – 3

Haçlıların Suriye bölgesine inmeleri ve müslümanların mallarına ve canlarına kastetmeleri sebebiyle beliren hoşnutsuzluk üzerine halife Mustazhir Sultan Berkyaruk'a bir elçi gönderdi ve ordularının gücü kuvveti artmadan haçlılara karşı cihad için gerekli hazırlıklarda bulunmasını istedi. Berkyaruk da askerlerine "Amîdu'd Devle ile birlikte cihada çıkmalarını emretti (491/1097-1098). Hille Arap emîri Sadaka da aynı maksatla harekete geçti ve öncü birliklerini Enbar'a gönderdi. Fakat haçlıların çok büyük bir orduya sahip olduğu duyulunca müslümanların cesareti kırıldı. Bu durum Frankların Suriye'de iyice yerleşmeleri ve daha ileri bir harekâta devam ederek Kudüs'ü işgal etmeleriyle neticelenecektir.

Kudüs, Tâcu'd-Devle Tutuş'un hâkimiyetinde idi. Bilâhere Artuk oğlu Sokman'a ikta' etmişti. Haçlıların Antakya'yı işgalini ve bütün müslümanları kılıçtan geçirmelerini fırsat bilen Fâtımîler Efdal b. Bedru'l-Cemâlî'nin komutasında gönderdikleri ordu ile Kudüs'ü muhasara ettiler ve mancınıklarla taş yağmuruna tuttular. Şehri kırk gün koruyan Artukoğlu İl-Gazi ve Sokman sonunda Kudüs'ü onlara teslim etmek zorunda kaldılar.
Haçlılar Antakya'dan sonra asıl hedefleri olan ve Fâtımî emîri İftihâru'd devle tarafından idare edilen Kudüs'e yöneldiler. Aç ve perişan bir halde olan bu kutsal şehri günlerce muhasara ettiler. Nihayet 15 Temmuz 1099 tarihinde ele geçirdiler. Bir kısım müslümanlar Mihrab-ı Davud'a sığınıp 3 gün mücadele verdiler, fakat daha sonra eman ile teslim olmak zorunda kaldılar. Franklar Mescid-i Aksâ'da yetmiş bin müslümanı kılıçtan geçirdiler. Altın ve gümüş kandillere, sayısız denecek kadar değerli eşyaya sahip oldular. Böylece hedeflerine ulaşan haçlılar Kudüs'te Lâtin Devleti'nin ilk krallığını kurdular.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder