Yetmişüçüncü Menâkıb: Bir gün emîr-ül mü’minîn Aliyyül mürtedâ, Zübeyr “radıyallahü teâlâ anhüm” ile gizli söyleşirler idi. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdu ki: (Yâ Alî! Zübeyre gizli söylersin [sırrını söylersin]. Hâlbuki o seninle mukâtele [harb] edecekdir.)
Deve vak’ası olduğu zemân, Alî “radıyallahü teâlâ anh” bu hadîs-i şerîf ile Zübeyri “radıyallahü anh” andı. Zübeyr “radıyallahü teâlâ anh” muhârebeden vaz geçdi. Dönüp gitdi. Bir şahs ardından varıp, katl eyleyip, kılıncı hazret-i Alîye “radıyallahü teâlâ anh” getirdi. Hazret-i Alî buyurdular ki, (Hazret-i Zübeyrin kâtiline, Cehennem ateşi müjdeler olsun!) (Şevâhid-ün nübüvve)den alınmışdır.
Bize bugün mutlaka bir şeyler göstereceksin!
-
Yukarı evdeki komşuları gelerek:
-Hacı Ahmed Ağa, bize bugün mutlaka bir şeyler göstereceksin, diye ısrar
ederler.
At arabasını hazırlatır.
Beraberce Ç...
17 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder