27 Temmuz 2010 Salı

Deve vak’asında hazret-İ Âİşeyİ Medîneye göndermesİ

Yetmişbeşinci Menâkıb: 

Hazret-i Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” bir gün buyurdu ki, (Yâ Alî! Yakın zemânda, seninle Âişe arasında bir hâdise vâki’ olacakdır.) O buyurdukları Cemel harbine işâret idi. Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” dedi: Yâ Resûlallah! Eshâb-ı güzîn “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” hazretlerinin içinde, bu bana mı mahsûsdur. Habîbullah hazretleri buyurdu: (Evet, sana mahsûsdur.) Hazret-i Alî dedi ki: Öyle olur ise ben Eshâbın en bedbahtı olurum. Hazret-i Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Yok öyle olmazsın. Velâkin, öyle bir hâdise vâki’ olduğu zemân, onun üzerine gâlib olursun. Onu geri yerine, makâmına gönder!) Şübhesiz, emîr-ül mü’minîn Alî “radıyallahü teâlâ anh” Cemel vak’asında, Âişe “radıyallahü teâlâ anhâ” hazretlerinin askeri üzerine zafer buldu. Âişe hazretlerini ikrâm ve ihtimâm ile Medîne-i münevvereye gönderdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder