Ellibirinci Menâkıb:
(Hilâfetleri beyânındadır.) Osmân “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinin vak’asından sonra, o gün Sahâbe-i kirâm “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” istediler ki, Alî “radıyallahü teâlâ anh” hazretleri ile bî’at etsinler. Mugîre tebni Şûbe dedi ki, sabr edelim. Bakalım hazret-i Osmânın kanını taleb eden kim olur. O gün bî’at te’hîr edildi. Ertesi gün, Mugîre, hazret-i Alînin “radıyallahü teâlâ anh” huzûr-ı şerîfine vardı. Dedi ki, dünkü tedbîr bî’atında duraklamak hatâdır. Sür’at kazandırmak lâzımdır. Abdüllah ibni Abbâs “radıyallahü teâlâ anhümâ” hazret-i Alîye “kerremallahü vecheh” dedi ki, Mugîre dünkü sözünden vaz geçdi. Hicretin otuzbeşinci senesinin Zilhicce ayının dokuzuncu gününde hilâfet hazret-i Alî üzerine mukarrer oldu [ona bî’at edildi]. Talha “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinden bî’at taleb etdiler. Talha da bî’at etdi. Hazret-i Alî hilâfet makâmına oturdu. Ona nasîhat etdiler ki, hazret-i Osmânın “radıyallahü teâlâ anh” âmillerini, husûsân Mu’âviyeyi “radıyallahü teâlâ anh” azl etmemesini söylediler.
Alî “radıyallahü teâlâ anh” hazretleri buyurdu ki: (Ben, karşı koyanları yardımcı edinmeyi üsûl edinmedim. [Mu’âviyeyi “radıyallahü anh” azl etdi. Yerine Abdüllah ibni Abbâsı ta’yîn etdi. Abdüllah kabûl etmedi. (Onu azl etme. Orada eski vâlîdir. Fitneye sebeb olur) dedi. Bir sene sonra yine azl etdi.]) Bu sebeble fitne zuhûra geldi. Etrâfındakiler serkeşliğe başladılar. Mu’âviye ve Amr ibni Âs “radıyallahü teâlâ anhüm” ve sâirleri hazret-i Osmânın kanını taleb etdiler. Ma’lûm ola ki, bu şekl hâlleri nakl etmekden nehy olunmuşuzdur. Bir müslimâna Eshâb-ı kirâm arasındaki çekişmeleri ve muhârebeleri tafsilâtlı olarak nakl etmek halâl olmaz. Sahâbe-i güzîn zikr olunduğu mahalde müslimân olana lâzım olan “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” demekdir. Sâir emrlerini Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerine tefvîz etmekdir. [(Eshâb-ı Kirâm) kitâbı, 120.ci sahîfesinde; Talhanın ve Zübeyrin “radıyallahü anhümâ”, hazret-i Alîye “radıyallahü anh” ilk bî’at edenler olduğu yazılıdır.]
Mecmeu'l Bahreyn Abidesi - Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin Buluştuğu Yer,
Karatay, Konya
-
*Mecmeu'l Bahreyn Abidesi - Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin Buluştuğu Yer*
Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin buluştuğu yer, yani Mecmau'l Bahreyn
Abide...
13 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder