Kırksekizinci Menâkıb:
Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” buyurdu ki, hazret-i Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” beni Yemene kâdî olarak gönderdi. Halk arasında dînin hükmleri ile hükm edecekdim. Dedim: Yâ Resûlallah! Ben âlim değilim. Kazâ ahkâmını bilmem. Mubârek elini göğsüme koyup, buyurdu ki: (Yâ Rabbî! Kalbine hidâyet, diline doğruluk ver!) Ondan sonra bana, iki kişi arasında hükm vermekde şübhe hâsıl olmadı.
Hattâ hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” buyurmuşdur ki: Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri bana buyurdu ki: Yâ Alî! Benim deveme binip, Yemene git. Falan tepeye vardığında, ki o tepe Yemene yakındır. Tepe üzerine çıkdığın vakt, görürsün ki, halk seni, karşılamağa gelirler. O zemân: (Ey taşlar, ey ağaçlar! Allahın Resûlü size selâm ediyor, diye söyle) buyurdu. Hazret-i Alî oraya varıp, selâmı teblîg etdiğinde, yeryüzünde bir hoş galgale [uğultu, gürültü] meydâna geldi ki, (essalâtü vesselâmü alâ Resûlillah!) diye ağaçlar ve taşlar cevâb verdi. Halk bunu işitdiler ve cümlesi îmân getirdiler.
Mecmeu'l Bahreyn Abidesi - Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin Buluştuğu Yer,
Karatay, Konya
-
*Mecmeu'l Bahreyn Abidesi - Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin Buluştuğu Yer*
Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin buluştuğu yer, yani Mecmau'l Bahreyn
Abide...
13 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder