26 Temmuz 2010 Pazartesi

Hayber’i hazret-İ Alînİn feth etme sebebİ

Otuzaltıncı Menâkıb: 

Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” efendimiz hazretleri (Yarın sancağı bir kimseye vereceğim. Allahü teâlâ onu sever. O da Allahü teâlâyı sever) buyurdu. Bayrağı hazret-i Alîye verdiler. Ve Hayberi feth etdi. Bu bâbda ihtilâf vardır. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”, evvelâ Hayber hisârını feth etmesi için bayrağı Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerine verdi. Hazret-i Ebû Bekr Hayberi feth edemedi. Din âlimleri bu konuda çeşidli açıklamalarda bulundular. Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü teâlâ anh” gitdiği zemân müslimânlar az idi. Kâfirler çok idi. Az müslimânlara çok kâfirler ile muhârebe etmek vâcib değildi. Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” gitdiği zemân, müslimânlar çok idi. Kâfirler az idi. Çok olan müslimânlara kâfirler ile muhârebe etmek vâcib idi.


Süâl: Hayberin fethi Ebû Bekr-i Sıddîk hazretleri elinde olmadı. Hazret-i Aliyyül Mürtedâ elinde oldu.

Cevâb: Ma’lûmdur ki, Resûl-i kibriyâ Muhammed Mustafâ “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri islâmın sultânı idi. Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü teâlâ anh” hazretleri vezîri idi. Her feth sultân askeri ile olur. Sultânın askerinin fethi de sultânın kalbinin kuvveti ile olur. Sultânın askeri ile fethin olmaması, sultânın kalbinin za’îfliğindendir. Sultânın vezîri sultânın önünde hâzır olmalı ki, sultânın kalbi kuvvetli olsun. Sultânın vezîri yanında olmazsa, sultânın kalbi za’îf olur. Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü teâlâ anh” bayrağı alıp, gitdi. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerinin mubârek kalbleri muzdarib olup, za’îf oldu. Mubârek kalblerinin za’îf olması sebebi ile Hayberin fethi müyesser olmadı. Ebû Bekr “radıyallahü teâlâ anh” hazretleri Resûlullahın yanında hâzır olup, bayrağı bırakdı. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerinin mubârek kalbleri mutma’în olup, kuvvetli oldu. Mubârek kalblerinin kuvveti vâsıtası ile Hayberin fethi müyesser oldu. O feth ki, Aliyyül Mürtedânın “radıyallahü teâlâ anh” mubârek eli ile müyesser oldu. Hazret-i Server-i kâinâtın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” kalb-i şerîflerinin kuvveti ile hâsıl oldu. Mubârek kalblerinin kuvveti ise, Ebû Bekr-i Sıddîk hazretlerinin huzûrları ile hâsıl oldu.

İkinci cevâb: Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinde bulunan bir çok hasletler Aliyyül Mürtedâ “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinde yok idi. Allahü teâlâ, kulluk etmek ve vera’ ve haşyet, sıdk ve rahmet sıfatları ile Ebû Bekr-i Sıddîk hazretlerini süsledi. Fesâhat ve belâgat ve mehâbet ve mertlik ve şecâ’at ve muhâberât sıfatı ile Aliyyül mürtedâ “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerini süsledi [zînetledi]. Böylece ta’n edenlerin ta’nı ve buğz edenlerin buğzu ve hîle yapıp aldatanların hîlesi ortadan kalksın. Emîr-ül mü’minîn Alî bin Ebî Tâlib “radıyallahü teâlâ anh” Hayberi feth etdi. Hayberin kapısı dört bin batman idi. Ağacı ve demiri ve çivileri ile berâber; ba’zıları dediler onbeşbin batman idi. Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” Hayberi feth edince bu ağır kapıyı kopardı. Sağ eline Zülfikârı alıp, bir vuruşla kapıyı dağıtdı. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri bu hâli gördü, mu’ciz beyânları ile Şâh-ı merdânı medh edip, (Alîden başka genç ve Zülfikârdan başka kılınç yokdur!) buyurdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder