1 Mart 2010 Pazartesi

FARİZA – 2

İslâm, aklı korumak için sarhoşluk veren her türlü içkiyi, malı korumak için fâiz, rüşvet, hırsızlık vb. haram yollardan elde edilen kazançları; canı korumak için adam öldürmeyi (kısas ve savaş hâli müstesnâ); nesli korumak için zinâ ve zinâya götüren tüm yolları;
dini korumak için de müslüman olmamış kişilere İslâm'ı zorla kabul ettirmeyi yasak kılmıştır. Kitap, sünnet ve icmâ ile sâbit olan bu yasaklara uymak farz, uymamak ise haramdır.
Bir kısım farzlar vardır ki bunları her akıllı ve ergenlik çağına girmiş mükellef müslümanın şahsen yapması gereklidir. Bu tür farza "farz-ı ayn" denir. İslâm'ı, iman esaslarını kabul etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, hayatı İslâm'ın hükümlerine göre düzenlemek bu tür farzlardandır ki İslâm olmanın gereği budur. Diğer bir kısım farzlar ise bir ya da birkaç kişinin yapmasıyla diğer müslümanların üzerinden gerekliliği kalkar; ancak hiç kimsenin yapmaması hâlinde, sorumluluğu bütün müslümanlara âit olur. Cenaze namazı kılmak, İslâm devletinin mevcut olduğu ve düşmana saldırmadığı dönemlerde cihad etmek, insanları Allah'ın dinine dâvet etmek gibi. Bunlara da "farz-ı kifâye" denir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder