Ellisekizinci Menâkıb:
(Allahü tebâreke ve teâlâ şânühû hazretlerinin üstün kulları ol kimselerdir ki, yer yüzünde tevâzu’ ile yürürler. Tâ ki, canlı karıncayı incitmeyeler.) [Furkân sûresi 63. âyet-i kerîmesinin meâli.] Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü teâlâ anh” yolda yürür iken bir canlıyı ezmemek için, ayağı önüne bakardı. Bir vakt yolda yürürken, yol üzerinde karınca gördü. Ayağı ile üzerine basmamak istedi. Bir mert (genç) geldi. Hazret-i Sıddîkı söz ile meşgûl etdi. Unutup, ayağını o karınca üzerine basıp öldürdü. Sonra, hazret-i Sıddîk bakıp, onu gördü. Üzüldü. Ne yapacağını düşünmeye başladı. Tam o sâat, Allahü teâlâ o karıncaya hayât verdi ve konuşmağa başladı: Esselâmü aleyke yâ halîfe-i Resûlillah! O sâat beni öldürüp, üzüldünüz. Sizin üzülme sebebinizden dolayı, Allahü teâlâ ben za’îf kulunu diriltdi. Konuşdurdu. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdular ki, yâ Ebâ Bekr, sana halîfe diyen kimse karıncadır. Sana buğz eden ve düşmân olan kimseler karıncadan âdi olur.
Abdullah Bin Abbas Camii'nin Fotoğrafları - 2, Tâif, Suûdî Arabistan
-
*Abdullah Bin Abbâs Camii, Taif, Suudî Arabistan*
*(مسجد عبدالله بن العباس بالطائف)*
*Mescidin Minberi*
*Mescidin İçi*
*Mescidin İçinden Bir Görünüm*
*...
1 gün önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder