1 Temmuz 2010 Perşembe

Münâfıklığın Alametleri

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“…Öyleyse dürüst olmakta devam edin ve sakın bilmeyenlerin yolunda gitmeyin…” (Yûnus, 89)

Rasûlullah (sav) buyuruyor:

“Dört vasıf vardır ki, bunlar kimde bulunursa, o kişi tam münâfık olur. Kimde de bu vasıflardan biri bulunursa, onu terk edinceye kadar o kişide münâfıklıktan bir sıfat kalmış olur: Kendisine bir şey emânet edildiği zaman ona ihânet eder. Konuştuğunda yalan söyler. Söz verince sözünden döner. Düşmanlıkta haddi aşar, haksızlık yapar.” (Buhârî, Îmân 24, Mezâlim 17; Müslim, Îmân 106)

Bir kişinin çevresine güven vermemesi, îmânının zayıfladığına, haysiyetini yitirdiğine ve İslâmî hassâsiyetlerini kaybettiğine işârettir. Artık onda îmânın sâdece adı kalmış, ibâdetlerinin içi boşalmış, elinde samîmiyetsiz ve riyâkâr bir görüntüden başka bir şey kalmamıştır. Hz. Ömer (ra) bu husûsu ne güzel ifâde eder:

“Bir kimsenin kıldığı namaza, tuttuğu oruca bakmayınız. Konuştuğunda doğru söylüyor mu, kendisine bir şey emânet edildiğinde emânete riâyet ediyor mu, dünyâya meylettiği zaman helâl-haram gözetiyor mu, ona bakınız.” (Osman Nûri Topbaş, Fazîlerler Medeniyeti, Erkam Yay.)

Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın Güzel İsimleri)

el-Muğnî: Kullarından dilediğini zengin kılan demektir.

Kısa Günün Kârı

Konuşurken yalan söyleme!

Lügatçe

münafık: Nifak sokan, ikiyüzlülük eden, iki yüzlü.
vasıf: Karakter, nitelik.
sıfat: Hal, keyfiyet, suret, şekil, varlık.
haysiyet: şeref, onur, îtibar, değer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder