Cenâb-ı Hak buyuruyor:
"...Yeryüzünü de ölü, kupkuru görürsün. Biz onun üzerine yağmur indirdiğimiz zaman kıpırdar, kabarır ve her türden iç açıcı çift çift bitkiler bitirir." (Hac, 5)
Peygamber Efendimiz (sav) de suya çok önem vermiş, abdest alırken bile gerekenden fazla su kullanılmasını mekruh sayarak yasaklamıştır. Böylece, abdest gibi Allah’ın dergahına ve huzuruna çıkmak gibi bir işte bile fazla su kullanmaktan insanları men etmiştir. Konuyla ilgili olarak nakledilen bir hadis şöyledir:
Sa’d abdest alırken Hz Peygamber (sav) çıkageldi. Onun çok su kullanarak abdest aldığını görünce:
“Bu israf da ne?” diye müdahale etti.
Sa’d’ın: “Abdestte israf olur mu?” diye sorması üzerine Rasûlullah (sav) şu açıklamayı yaptı:
“Evet, akmakta olan bir nehir kenarında olsanız da.” (Ahmed b Hanbel, Müsned, II)
Kâinattaki İlâhî Âhenk ve Kudret Akışları
İçtiğimiz suyun birtakım husûsiyetleri incelendiğinde, onun insan için özel bir rızık olarak yaratıldığı görülür. Kimyevî bir madde olması bakımından suyun oldukça câlib-i dikkat husûsiyetleri vardır. Bunlardan bâzıları şöyledir:
a. Suya en yakın bileşik olan hidrojen sülfür (H2S), sudan iki kat ağır olmasına rağmen, oda sıcaklığında gaz hâlindedir. Ayrıca pis kokulu ve zehirli bir gazdır.
b. Suyun en yoğun olduğu hâl, benzeri kimyevî bileşiklerin aksine katı, yâni buz hâli değil, +4 derecedeki sıvı hâlidir. Bu şekilde denizlerde, göllerde ve nehirlerde su dipten yukarı değil, yüzeyden aşağı doğru donar. Bu da suda yaşayan canlıların suyun üstünde oluşan buz tabakasıyla donmaktan korunmasını sağlar.
c. Suyun donma ve kaynama noktaları da organik canlılık için en uygun sıcaklıklardır.
d. Suyun, polaritesi dolayısıyla birçok organik ve inorganik maddeyi kolayca çözebilme husûsiyeti vardır.
Suyun, burada zikredilenlerden başka daha birçok husûsiyeti vardır ki, bütün bunlar, onun insan hayâtı için sanki önceden tasarlanmış bir madde olduğunu düşündürmektedir. (Osman Nuri Topbaş, Rahmet Esintileri, Erkam Yay.)
Kısa Günün Kârı
Daha kısık su ile abdest almaya çalış!
Lügatçe
men etmek: Yasaklama, izin vermeme.
hususiyet: 1. Hususîlik. 2. İlerilemiş olan tanışıklık, ahbaplık, yakınlık.
Yazır Hz Eyyüb Camii, Selçuklu, Konya
-
*Yazır Hz Eyyüb Camii, Selçuklu, Konya*
*Caminin Mihrab, Minber ve Vaaz Kürsüsü*
*Yazır Hz Eyyüb Camii, Selçuklu, Konya*
*Caminin Kubbesi*
*SELÇUKLU*...
2 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder