Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Biz onları (peygamberleri), yemek yemez birer (cansız) ceset olarak yaratmadık. Onlar (bu dünyada) ebedî de değillerdir.” (Enbiyâ, 8)
Rasûlullah (sav) buyuruyor:
“Ey insanlar! Duydum ki sizler, peygamberinizin vefât edeceğinden korkuyormuşsunuz! Benden evvel gönderilip de ümmeti içinde dâimî olarak kalmış bir peygamber var mıdır ki ben de sizin içinizde sürekli kalayım? İyi biliniz ki ben Rabbime kavuşacağım! O’na siz de kavuşacaksınız! Muhakkak ki bütün işler, yüce Allâh’ın izni ile cereyân eder. (Buhârî, Salât, 80; İbn-i Sa’d, II, 227)
Allah’ın Özlediği Kul
Allâh Rasûlü (sav)’e, vahiy meleği Cebrâîl (as) gelerek:
“-Sana selâm olsun ey Allâh’ın Rasûlü! Bu, Sen’in için yeryüzüne ayak basışımın sonuncusudur!” dedi. (İbn-i Sa’d, II, 259)
O gün Allâh Rasûlü (sav), daha evvel buyurduğu:
“-Hiçbir peygamberin rûhu, cennetteki durağını görmedikçe alınmaz! Sonra durağına gitmesi, arzusuna bırakılır!” sözlerinin tecellîsini yaşadı. (Buhârî, Meğâzî, 83, 84; Ahmed, VI, 89)
O gün Allâh Rasûlü (sav)’e Azrâîl (as) geldi ve yanına girmek için izin istedi. Müsâade aldıktan sonra Âlemlerin Efendisi’nin önünde durarak:
“–Yâ Rasûlallâh! Ey Ahmed! Yüce Allâh beni Sana gönderdi. Sen’in her emrine itaat etmemi de emir buyurdu. Eğer Sen arzu edersen rûhunu alacağım! Arzu etmezsen rûhunu Sen’de bırakacağım!” dedi.
O sırada yanlarında bulunan Cebrâîl (as) da:
“–Ey Allâh’ın Rasûlü! Yüce Allâh Sen’i özlemektedir!” dedi.
O gün Allâh Rasûlü (sav), kendisinden müsâade isteyen ölüm meleğine:
“–(Ey Azrâîl!) Allâh katında olan daha hayırlı ve daha devamlıdır! Ey ölüm meleği! Haydi, emrolunduğun şeyi yerine getir; rûhumu al!” buyurdu. (İbn-i Sa’d, II, 259; Heysemî, IX, 34-35; Belâzûrî, I, 565)
Ardından mübârek ellerini yanındaki su kabına batırıp ıslatarak yüzlerine sürdü ve ilâhî hasretle dolu hayâtının vuslat kapısından geçerken kelime-i tevhîdi terennüm ederek:
“Ey Allâh’ım! Refîk-ı A’lâ, Refîk-ı A’lâ” diye diye mübârek rûh-i şerîflerini teslîm eyledi. Yüzlerini ıslattıkları mübârek eli, yanındaki su kabının içine düştü!.. (Buhârî, Meğâzî, 83) (Osman Nûri Topbaş, Hazret-i Muhammed Mustafa (sav)-2, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna
es-Samed: Her şey O’na muhtaç.
Kısa Günün Kârı
Hz. Peygamber (sav) Efendimiz’e salavât getir ve ruhuna bir Fatiha oku!
Lügatçe
vuslat: 1. Bir şeye ulaşma, yetişme. 2. [sevgiliye] Kavuşma.
terennüm : Güzel ve alçak sesle söyleme
Mecmeu'l Bahreyn Abidesi - Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin Buluştuğu Yer,
Karatay, Konya
-
*Mecmeu'l Bahreyn Abidesi - Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin Buluştuğu Yer*
Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin buluştuğu yer, yani Mecmau'l Bahreyn
Abide...
13 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder