25 Haziran 2010 Cuma

Selâmın Âdâbı

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını gereği gibi yapandır.” (Nisâ, 86)


Rasûlullah (sav) buyuruyor:

“Binitli olan yürüyene, yürüyen oturana, sayıca az olan çok olana selâm verir.” (Buhârî, İsti’zân 5,6; Müslim, Selâm 1; Âdâb 46.)


Binitli olanın, herhangi bir binek hayvanına binmesiyle bir araca binmesi arasında fark yoktur. Binitlinin yaya yürüyene selâm vermesinin sebebi, Allah’ın kendisine binit lutfettiği için mütevazı olması gerektiğindendir. Ta ki bu kişi kendisini daha hayırlı ve daha üstün görmesin. “Yaya yürüyen”, ifadesi bazı rivayetlerde “yoldan geçmekte olan” şeklindedir. Yürüyen kimse, oturana nisbetle bir yere girmiş kabul edilir. Sayıca çok olanların hakkı, az olanlardan daha çok ve önceliklidir. Bu sebeple az olanlar çok olanlara selâm verirler. Muhaddis ve şârih et-Tîbî bunların hikmetini açıklarken, binitlinin yürüyene, yürüyenin oturana önce selâm vermeleri, muhataplardan korkuyu gidermek;
az olanların çok olanlara selâm vermeleri, tevazu göstermek; küçüğün büyüğe selâm vermesi de saygı ve hürmetini ortaya koymak maksadına yöneliktir, der. Esasen bunların her birinde tevazuun bulunduğunu söylemek mümkündür. Selâm verenin sevabının selâmı alandan daha çok olduğunu da biliyoruz. Burada bilinmesi gereken bir başka önemli nokta, bir kişiye veya bir topluluğa gelenlerin, yanlarına geldiklerine selâm vermelerinin temel prensip olduğudur. Bu durumda gelenin binitli olmasıyla yaya olması, yaşça küçük olmasıyla büyük olması, sayıca çok olmasıyla az olması arasında bir fark gözetilmez. (Riyâzü’s Sâlihîn 4.Cilt-Syf: 431, Erkam Yay.)


Her Güne Bir Esma-ül Hüsna

el-Vâcid: En zengin olan.


Kısa Günün Kârı

Allah’ın selamını âdâbına uygun ver!


Lügatçe

mütevazı: 1. Tevazu eden, alçakgönüllü, kibirsiz. 2. Gösterişsiz.
nisbet: Kıyaslama, ölçü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder