25 Haziran 2010 Cuma

Baba Hakkı

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle. Onlara merhamet ederek tevâzu kanadını indir ve de ki: ‘Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.’” (İsrâ, 23,24)


Rasûlullah (sav) buyuruyor:

“Hiçbir evlâd babasının hakkını ödeyemez. Şayet onu köle olarak bulur ve satın alıp âzâd ederse, babalık hakkını ödemiş olur.” (Müslim, İtk 25. Ebû Dâvûd, Edeb 120; Tirmizî, Birr 8; İbni Mâce, Edeb 1)


Hasan Basrî hazretleri şöyle anlatır:

Kâbe-i şerifi ziyaret ve tavaf ederken bir zât gördüm. Arkasında bir zenbil vardı. Onunla tavafını yapıyordu. Adama dedim ki:

“-Arkadaş! Arkandaki yükü bırakıp rahat rahat tavafını yapsan daha iyi olmaz mı?”

“-Arkamdaki yük değil babamdır. Babamı yedi defa Şam’dan getirip tavaf ettirdim. Çünkü benim dinimi, imanımı o öğretti. Beni İslâm ahlâkı ile yetiştirdi.”

Dedim ki:


“-Çok güzel seni tebrik ederim. Ana-baba hakkı çok önemlidir. Kıyamete kadar her sene böyle sırtında getirip tavaf yaptırsan, fakat bir defa kalbini kırsan, bu yaptıkların boşa gitmiş olur.”(Sâdık Dânâ, Aile Saadeti, Erkam Yay.)


Her Güne Bir Esma-ül Hüsna

et-Tevvâb: Tövbeleri kabul eden.


Lügatçe

tevâzu: Alçakgönüllülük gösterme.
zenbil: Ağzı geniş, basık sepet.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder