27 Şubat 2010 Cumartesi

FAKİR, FAKİRLİK – 3

İslâm'da veren el, alan elden üstün tutulmuş ve müminler helâl yoldan kazanç sağlamaya teşvik edilmiştir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "İyi mal, sâlih kimse için ne güzeldir" (Ahmed b. Hanbel; Taberânî, el-Evsat). "Nerede ise fakirlik, küfre denk olacaktı "
(Beyhakî Şuab; Taberânî, el-Evsat). Hz. Peygamber şöyle dua etmiştir: "Allah'ım, yoksulluk fitnesinin şerrinden, küfür ve yoksulluktan sana sığınırım" (Nesaî, Sehv, 90, İstiâze, 16, 29; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 36, 39, 42, 44; VI, 57, 207). Yine Allah elçisi şöyle buyurmuştur: "Ben görmeyen birisiydim, Allah basiretimi açtı; fakirdim, beni zengin kıldı" (Buhâri, Enbiyâ, 51). "Şüphesiz, insan borçlandı mı, konuşursa yalan söyler, vadederse, sözünde duramaz" (Buhâri, el-İstikrâz).
Fakirlik insan düşüncesi üzerinde olumsuz etki yapar. Muhammed eş-Şeybânî'ınin (ö.189/805) şöyle dediği nakledilir: Ebû Hanife (ö.150/767) ilim meclisinde iken hizmetçisi evde yiyecek kalmadığını söyleyince, o şöyle demiştir: "Allah hayrını versin, kafamdan kırk fıkıh meselesini kaçırttın". Yine Ebû Hanife'nin başka bir sözü şöyledir: "Evinde yiyeceği olmayan kimse ile istişârede bulunma. Çünkü onun fikri dağınık, kalbi meşguldür; kararı isabetli olmaz" (Yûsuf el-Kardâvî, Fakirlik Problemi ve İslâm, terc. Abdulvehhâb Öztürk, Ankara, 1975, s.24). "Hâkim, öfkeli iken karar vermesin " hadisi de aynı esası belirtir. İslâm hukukçuları fazla açlık, susuzluk ve benzeri etkenleri öfkeye kıyas etmişlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder