27 Şubat 2010 Cumartesi

FAHŞÂ, FÂHİŞE – 2

Fahşâ ve fâhişe kelimesi, zinadan kinaye olarak kullanılmıştır (en-Nisâ, 4/19). Ayrıca buradaki fahşâ sözcüğünün ''Kadının serkeşlik etmesi, kocasına asi olması ve geçimsizlik yapması" anlamlarına geldiği; buna göre kocanın onu isterse evinde tutacağı, isterse kendisinden boşanabileceği ve bunun helâl bir davranış olduğu; İbn Abbâs'ın rivâyetine göre de "buğz ve serkeşlik etme" anlamlarına geldiği açıklanmıştır. Diğer bir rivâyete göre de, söz dinlememek ve bununla birlikte isyan etmek anlamındadır. Bu isyânı kadın yapmış ise, Allah, kocasına ondan ayrı kalmasını ve onu hafifçe dövmesini; bundan sonrada kadın durumunu değiştirmezse, kocasının fidye isteyebileceği ifade edilmiştir (İbn Cerir et Taberî, el-Câmiu'l-usul, V/31S311).
İmam Fahrûddin er-Râzi'nin açıklamasına göre, sözkonusu ayette geçen fâhişe kelimesi, kadının kocasına ve onun yakınlarına eziyette bulunması anlamındadır (er-Râzı, Mefâtihu'l-Gayb, X/II).
Fahşâ ve fahişe kelimeleri, Kur'an-ı Kerîm'de birbirine yakın olmakla birlikte, değişik anlamlarda da kullanıldığı görülmektedir.
Şeytanın emrettiği kötü davranış ve hayasızlık; "Babalarınızın nikâhladığı kadınlarla evlenmeyin; ancak (câhiliye devrinde) geçen geçmiştir. Şüphesiz o bir hayasızlık (fâhişe)dir. O ne kötü bir sözdü ve ne kötü bir yoldu" (en-Nisâ, 4/22) el-Bakara, 2/169 ayeti de aynı anlamdadır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder