Bunun sonucunda, insanın arzularını giderme uğraşında normal, insanı ve-fıtrî çizginin dışına taşıp, sapık yollarda tatmin araması; sözgelimi nikâhsızlık, zinâ ve benzeri ilişkilere girmek, bu tür ilişkileri normal ve hattâ özendirici hâle getirmek, kadınları birer basit tatmin aracı derecesine düşürmek,
kısaca nikâh muâmelesi ve iffet duygusuyla fitrî ve vasat çizgide tutulması gereken şehvet güdüsünü her türlü ahlâksız ilişkiye vasıta kılmak, Kur'an'ın 'fahşâ' kelimesiyle niteleyip, şiddetle yasakladığı bir durumdur. Şeytan, fahşâyı emrederken (el-Bakara, 2/169, 268), Allah, açığı ve gizlisiyle her türlü fahşâyı haram kılmıştır (el-A'râf, 7/33) ve namazın insanı fahşâdan uzaklaştırıcı bir amel olduğunu da vurgulamıştır. 'Fahşâ', toplumları yıkıma götüren en feci faktörlerden birisi olagelmiştir.
Dursun Ali TÜRKMEN
Ali ÜNAL
Küçüğe de büyüğe de hürmet ederdi!
-
Fotoğrafçı Abdullah Ektem, Hacı Veyiszâde Hoca Efendi'yi anlatıyor:
Ben, Hoca Efendi'yi çocukluğumdan beri tanırım.
Elini öperdik.
Hoş sohbet bir insand...
1 gün önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder