Hz. Peygamber, Taif'ten döndükten sonra Cirâne'de Havâzin kabilesinin heyetini kabul etti. Onlar, müslüman oldular, esir ve ganimetlerini istediler. Hz. Peygamber, kadınlarını verdi, mallarını ise ganimet olarak bıraktı. Bu sırada kadın esirlerden bazılarını ellerinde bulunduran müslümanlardan yeni İslâm'a girmiş olan Mekkelilerden Akra b. Habîs, Uyeyne b. Hısn, Abbâs b. Mirdâs, ellerindeki esirleri vermek istemediler. Resulullah,
"Onları bırakınız; o esirlerden herbiri için kendisine düşecek ilk ganimetten size altı hisse verilecektir" dedi (H. İbrahim Hasan, İslâm Tarihi, çev.: İsmail Yiğit ve diğerleri, İstanbul 1983, I,191). Hz. Peygamber, bu yeni müslümanlara, kalpleri İslâm'a ısınsın diye, ganimetten fazlaca verince, ensâr, bu taksimden kırılmıştı. Bunu belli edince, Hz. Peygamber, onları bütün Arap kabilelerinden daha çok sevdiğini söyledi; kendisinin de onlardan olduğunu belirterek, dua etti. Bunun üzerine ensâr, sevinçten ağladı. Hz. Peygamber, onlara şöyle hitap etmişti:
"Ey ensâr topluluğu, sizden gelen bir söylenti ve nefsinizde hissettiğiniz öfke, bana ulaştı. Siz müşrikken, Allah (c.c.) sizi benimle hidâyete ulaştırmadı mı?.. Birtakım kimseleri İslâm'a kazandırmak, kalplerini İslâm'a Isındırmak için verdiğim biraz dünyalık yüzünden bana kırıldınız. Halbuki ben, sizin dindeki samimiyetinize güvenmiştim. Allah'a yemin ederim ki, eğer Hicret olmasaydı, ensârdan bir fert olmayı tercih ederdim..."
Ensâr, "Biz, Allah'ın Resulunün bizim payımıza düşmesine râzıyız..." dediler (Taberî, III, 138-139).
Sait KIZILIRMAK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder