Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Allah ve melekleri, Peygamber'e çok salavât getirirler. Ey müminler! Siz de ona salavât getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.” (Azhâb, 56)
Rasûlullah (sav) buyuruyor:
"Kıyamet gününde müslümanların bana en yakın olanları, benim üzerime en çok salavât getirenlerdir." (Tirmizi, Vitr 21.)
En Büyük Şeref
Hz. Peygambere salavât getirmek, Allah Teâlâ ve melekler ile aynı işte birleşmek demektir. Bu da kul için fevkalâde heyecan verici bir birlikteliktir. Ümmet için en büyük şereftir. Zira Yüce Rabbimiz "Allah ve melekleri Peygambere salât ederler; ey müminler siz de ona salavât getirin, tam bir teslimiyetle selam verin" buyurmaktadır. İşte bu büyük şeref ve en az on misli ile mukabele görmek şansından kendisini mahrum edecek gafil ya da lakayd müslümanları da Sevgili Peygamberimiz fevkalâde etkili bir şekilde uyarmaktadır: "Ben yanında anıldığım halde, üzerime salât ü selam getirmeyen kişinin burnu yere sürtülsün!" (Tirmizi, Deavat 100; Ahmed b. Hanbel, II, 254;) (İsmail Lütfi Çakan, Altınoluk Dergisi, 1992-Eylul, Sayı:079, Sayfa:005)
Makalenin Tamamını Okumak İçin Tıklayınız…
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna
er-Fettâh: Her Kapıyı açan, iyilik ve rahmet kapılarını açan.
Kısa Günün Kârı
Peygamber Efendimize salât ü selâm getir; “Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed”
Lügatçe
mukabele: Karşılık verme, karşılama, karşılık.
mahrum: İstediğini, dilediğini elde edememe.
lakayd: Kayıtsız, ilgisiz.
Cüzzamın sebep ve tedavilerini 900 sene evvel izah eden İbn-i Cezzâr
-
Onuncu asrın sonlarında yetişmiş, cüzzamın sebep ve tedavilerini 900 sene
evvel açıklayan meşhur Müslüman Tabib.
İsmi, Ahmed bin İbrahim bin Cezzar olup, ...
10 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder