3 Şubat 2011 Perşembe

Peygamberlerin Mirası

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“…Allah’tan, kulları içinde ancak ilim sâhibi olanlar (lâyıkıyla) korkar…” (Fâtır, 28)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Yalnız şu iki kimseye gıpta edilir: Allâh’ın kendisine ihsân ettiği malı Hak yolunda harcayıp tüketen kimse; Allâh’ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına da öğreten kimse.” (Buhârî, İlim 15, Zekât 5, Ahkâm 3, İ’tisâm 13, Tevhîd 45; Müslim, Müsâfirîn 268)
Kays bin Kesîr şöyle anlatır:
“Dımaşk’ta bulunan Ebu’d-Derdâ Hazretleri’ne Medîne-i Münevvere’den bir zât geldi. Ebu’d-Derdâ (ra):
“–Ey kardeşim, seni buralara kadar getiren nedir?” diye sordu.
Medîne’den gelen kimse şu cevâbı verdi:
“–Bir hadîs-i şerîf. Bana ulaştığına göre sen o hadîsi Rasûlullah (sav)’den rivâyet ediyormuşsun. (İlk râvîden dinlemek için geldim.)”
“–Herhangi bir ihtiyaç için gelmedin mi?!”
“–Hayır.”
“–Ticâret için de mi gelmedin?!”
“–Hayır.”
“–Sadece o bir tek hadîs-i şerîfi öğrenmek için geldin, öyle mi?! Ben Rasûlullah (sav)’in şöyle buyurduğunu işitmiştim:
“Kim ilim öğrenmek için yola çıkarsa, Allah Teâlâ ona cennet yolunu kolaylaştırır. Melekler, ilim öğrenenlerden hoşlandıkları için onlara kanat gererler. Göklerde ve yerde bulunan varlıklar, hattâ sudaki balıklar bile âlimlerin affedilmesi için Allâh’a yalvarırlar. Bir âlimin, sadece ibâdetle meşgul olan bir kimseye üstünlüğü, on dördüncü gecesinde ayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. Âlimler peygamberlerin mîrasçılarıdır. Peygamberler, altın, gümüş değil, sadece ilmi mîras bırakmışlardır. İşte bu ilim mîrâsına konan kimse, çok büyük bir kısmete ermiş olur.” (Tirmizî, İlim, 19/2682; Ebû Dâvûd, İlim, 1/3641)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
er-Rahîm: Bağışlayan, esirgeyen, ahirette merhametini, nimetlerini sadece mü’min kullarına hasreden zatın ismidir.
Kısa Günün Kârı
İlim öğrenmek için geç kalmış sayılmayız. Bildiklerimizi öğretelim, bilmediklerimizi öğrenelim.
Lügatçe
gıpta: İmrenme, imrenti.
râvî:
Rivayet eden, söyleyen.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder