11 Şubat 2011 Cuma

İÇKİLİ İNSANIN TERİ

Islâmda pislikler kaba (mugallaza) ve hafif olmak üzere ikiye ayrılır ve nelerin kaba, nelerin hafif pislik olduğu, fıkıh kitaplarımızın daha ilk başında bütün teferruatıyla sayılır, ahkâmı bildirilir. Burada onlardan birisine dikkat çekmek istiyorum: Bir şeyin temiz olması, onun illede yenebilmesi demek değildir. Belki, insanın üzerinde ya da namaz kılacağı yerde bulunması halinde namaza mani olmaması, temizleyici suya düşmesi halinde suyun temizleyiciliğine mani olmaması, yiyeceklere ve içeceklere düşmesi halinde onların yenebilirlik özelliğini bozmaması demektir. Bunu böylece tesbit ettikten sonra: Insan; canlısı da, cansızı da, küçügü de büyügü de, kâfiri de mü'mini de, hayızlı ve cünüp olanı da olmayanı da temizdir (Surunbilâlî, Meraki'1-felah (Tahtâvî ile birlikte) 22; el-Cezîrî, el-Fıkıh ale'l-mezahib, 1/6). Elverir ki, üzerinde başka pislik bulunmuş olmasın. Ağzı (mesela içki ile) pislenmiş olsa dahi, bir iki defa tükrüğünü yuttuktan sonra ağzı dahi temiz olur ve artığı pis olmaz. Ne var ki, Imam Muhammed'e göre tükrük temizleyici olmadığından, böyle bir insanın artığı mekruh olur(Surunbilâlî, age). Ter ise içilen sıvının olduğu gibi çıkması demek olmadığından, aynı tahavvüle, kimyasal değişmeye uğrayarak çıktığından pis değildir. Hatta hayvanlardan da sadece ve sadece domuzun, bir de köpeğin teri pistir(el-Ceziri, age. I/11).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder