Cenâb-ı Hak buyuruyor: “İbrahim'in ağırlanan misafirlerinin haberi sana geldi mi? (Bunlar meleklerdi.) Onlar İbrahim'in yanına girmişler, selam vermişlerdi. İbrahim de selamı almış, içinden, "Bunlar, yabancılar" demişti. Hemen ailesinin yanına giderek semiz bir dana (kebabını) getirmiş, Onların önüne koyup "Yemez misiniz?" demişti.” (Zâriyât, 24,25,26,27) |
Rasûlullah (sav) buyurdular: "Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez." (Tirmizî, Savm 82. Nesâî, Cihâd 44; İbni Mâce, Sıyâm 45) |
Enes (ra)'den nakledildiğine göre Nebî (sav), bir gün Sa'd İbni Ubâde'nin yanına geldi. Sa'd derhal bir parça ekmek ve zeytin çıkarıp Rasûlullah'a ikram etti. Nebî (sav) bunları yedikten sonra ona şöyle dua etti: "Evinizde hep oruçlular iftar etsin, yemeğinizi iyiler yesin, melekler de duacınız olsun." (Ebû Dâvûd, Et'ime 54. İbni Mâce, Sıyâm 45) |
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri) el-Mucîb: Kendine yalvaranların isteklerini veren, kullarının dilek ve dualarına karşılık veren, icabet eden demektir. |
Kısa Günün Kârı İftar sofranıza misafirler davet edin! |
Lügatçe icabet: 1. Kabul etme. 2. Muvafakat etme, razı olma. |
Hadimi Hazretleri'nin Cenazesi'nin Yıkanması ve Tekfin İşlemleri
-
Devrinde, Anadolu'nun ilim, irfan ve marifet hayatında hemen hepsi de birer
yıldız gibi parlayan birçok talebelere icâzetnâme vererek, memleket ve
millet...
18 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder