| Cenâb-ı Hak buyuruyor: “(Ey Rasûlüm!) Affedici ol! İyi ve güzel olan şeyleri emret! (Delil kabul etmeyen ısrarcı) câhillerden yüz çevir.” (A’râf, 199) |
| Rasûlullah (sav) buyurdular: “…Kul başkalarının hatâlarını affettikçe Allah da onun şerefini ziyâdeleştirir…” (Müslim, Birr, 69; Tirmizî, Birr, 82) |
| Allah Rasûlü (sav) Mekke’yi fethettikten sonra Kâbe’de toplanmış olan halka: “–Ey Kureyş topluluğu! Şimdi benim, sizin hakkınızda ne yapacağımı sanırsınız?” diye sordu. Kureyşliler: “–Biz Sen’in hayır ve iyilik yapacağını umarak; «Hayır yapacaksın!» deriz. Sen, kerem ve iyilik sâhibi bir kardeşsin! Kerem ve iyilik sâhibi bir kardeş oğlusun!..” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): “–Ben de Hz. Yûsuf’un kardeşlerine dediği gibi; «…Size bugün (eski yaptıklarınız sebebiyle) hiçbir başa kakma ve ayıplama yok! Allah sizi affetsin! Şüphesiz O, merhametlilerin en merhametlisidir. (Yûsuf, 92) diyorum. Haydi gidiniz, artık serbestsiniz!” buyurdu. Bir diğer hitâbında da: “–Bugün merhamet günüdür. Bugün Allâh’ın, Kureyşlileri İslâm ile güçlendirip üstün kılacağı bir gündür.” buyurdu. Bunun neticesinde, fetihten önce birçok müslümanın malına ve canına kıymış olan kimseler bile hidâyet şerefine erdiler. Allah Teâlâ, Kureyş müşriklerini Rasûlü’nün eline düşürdüğü ve O’na boyun eğdirdiği hâlde Rasûlullah (sav) onları affetti ve serbest bıraktı. Bu sebeple Mekkelilere “Tulekâ”, yâni “Âzâd edilenler” adı verildi. (Osman Nûri Topbaş, Faziletler Medeniyeti-2, Erkam Yay.) |
| Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri) el-Mâni’: Kötülüklere engel olan, dilemediği şeylerin olmasına izin vermeyen, kendilerine zarar verecek şeylere mani olmak sûretiyle dostlarına yardımda bulunan demektir. |
| Kısa Günün Kârı Kimseyi ayıplayıp yüzüne vurmayalım, affedici olalım! |
| Lügatçe hidâyet: Hak yoluna, doğru yola kılavuzlama. |
257 - Sarı sarı sarkıp durur, düşeceğim diye korkup durur!
-
Sarı sarı sarkıp durur, düşeceğim diye korkup durur!
*Cevap:*
Ağaçtaki Limon ve Portakal
5 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder