7 Şubat 2011 Pazartesi

Mü’minlerin Duâsı

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Kullarım Sana Ben’i sorduklarında, (bilsinler ki) Ben onlara çok yakınım. Bana duâ edenlerin duâlarını kabûl ederim…” (el-Bakara, 186)

Rasûlullah (sav) buyurdular:

“Bir mü’minin diğer bir mü’mine gıyâbında yaptığı duâdan daha çabuk kabûl edilen hiçbir duâ yoktur.” (Tirmizî, Birr, 50/1980)

Fahr-i Kâinât Efendimiz:

“–Bir kul günah olan veya akrabâsı ile darılmasına yol açan bir şeyi dilemedikçe yahut acele etmedikçe duâsı kabûl olunur.” buyurmuştu.

“–Yâ Rasûlallâh! Acele etmek ne demektir?” diye sordular.

Allâh Rasûlü (sav):

“–Kul; «Nice defâlar hep duâ ediyorum da Rabbim duâmı kabûl etmiyor.» der. Duâsının hemen kabûl edilmemesi sebebiyle bıkar ve duâyı bırakır. (İşte o zaman acele etmiş olur.)” cevâbını verdi. (Müslim, Zikir, 92)

Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

er-Rahmân: Dünyada, iyi de olsa, kötü de olsa, mü’min de olsa, kâfir de olsa, hiçbir ayırım yapmadan, nimetlerini bütün kullarına veren, hepsine karşı sonsuz merhametini gösteren zatın ismidir.

Kısa Günün Kârı

Birbirimize duâ edelim. Duâlarımız daim olsun.

Lügatçe

gıyâbında: Kendisi yokken, arkasından.
nice: Kaç, ne kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder