Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah'ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.” (Nisâ, 103) |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “İslâm’ın alâmeti namazdır. Kim ki gönlünü namaza vererek, vakitlerini, sünnetlerini gözeterek namazını edâ ederse, o mü’mindir.” (Fezâil-i A’mâl, 255-256) |
Ebû Hüreyre (ra) bu hususta şu rivâyeti nakleder: Udaa kabîlesinin bir aşîretinden iki kişi Hazret-i Peygamber’e gelerek müslüman oldu. (Daha sonra) onlardan biri (bir muhârebede) şehîd düştü. Diğeri (nin ölümü) bir sene geriye kaldı. Bir sene sonra eceliyle ölenin, şehîd olandan önce cennete girdiğini rü’yâmda gördüm ve: “Şehîdin derecesi çok daha yüksektir. Önce o cennete girmeliydi…” diyerek bu işe hayret ettim. Durumu Hazret-i Peygamber’e bildirdiğimde buyurdu ki: “Daha sonra ölenin sevaplarının ne kadar çok olduğunu görmüyor musunuz? O şehîdden sonra, bir mübârek Ramazan’ın tüm orucunu bu kişi tuttu. Sonra da altı bin rek’at ve daha şu kadar, şu kadar rek’at namazı bir sene boyunca kılarak ondan daha fazla ibâdet etti.” (Ahmed, İbn-i Mâce) (Osman Nûri Topbaş, Kur’an ve Sünnet İklimde İslam İman İbadet, Erkam Yay.) |
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri) el-Ğaniyy: Kendisindekiyle ve mâlik olduğu şeyle kâmil olup müstağnî olan, hiçbir şeye muhtaç olmayan, zatında ve sıfatında başkası ile ilgisi olmayan, herkesin kendisine muhtaç olduğu, çok zengin olan demektir. |
Kısa Günün Kârı Namazlarımızda sürekliliği sağlayalım. |
Lügatçe edâ etmek: Dini vecibeleri gerçekleştirmek, yerine getirmek. mâlik: Sahip. müstağnî: Doygun. |
Hadimi Hazretleri'nin Cenazesi'nin Yıkanması ve Tekfin İşlemleri
-
Devrinde, Anadolu'nun ilim, irfan ve marifet hayatında hemen hepsi de birer
yıldız gibi parlayan birçok talebelere icâzetnâme vererek, memleket ve
millet...
21 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder