Cenâb-ı Hak buyuruyor: “…(Yapacağın) işlerde onlarla (mü’minlerle) istişâre et. (Bir işe) azmettiğin zaman da, artık Allâh’a tevekkül et. Muhakkak ki Allah, kendine tevekkül edenleri sever.” (Âl-i İmrân, 159) |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Kime müslüman kardeşi bir mesele danışır, onunla istişâre eder de o da kardeşine yanlış yolu gösterirse, ona ihânet etmiş olur.” (Buhârî, el-Edebü’l-Müfred, no: 259) |
Hz. Ömer (ra), toplumu ilgilendiren meselelerde karar vereceği zaman müslümanlarla istişâre ederdi. Genç-yaşlı bütün âlimler (Kurrâ) Hz. Ömer’in danışma meclisinde bulunurlardı. (Buhârî, Tefsîr 7/5, 110/4, İ’tisam 2) Hz. Ömer: “İstişâre yapılmadan tatbik edilen işler başarısızlığa mahkûmdur.” derdi. Onun istişâredeki usûlü ise şöyleydi: Önce meseleyi müslümanlardan ulaşabildiği ekseriyet ile görüşür, peşinden Kureyşlilerin fikrini sorar, son olarak da sahâbîlerin görüşlerini alırdı. Böylece en isâbetli kararı verirdi. Hz. Ömer’in, zor bir meseleyle karşılaştığında çocuklarla ve gençlerle istişâre ettiği, onların akıllarının keskinliğinden istifâde ettiği de rivâyet edilir. (Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, X, 113) |
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri) el-Afüvv: Kullarının günahlarını kendilerinde sorumluluk kalmayacak bir şekilde affeden, amel defterlerinden günahları silen, hatırlayıp da mahcup olmasınlar diye de kuluna o günahı unutturan demektir. |
Kısa Günün Kârı Alacağımız kararlardan önce istişârelerde bulunalım. |
Lügatçe istişâre: Danışma. azmetmek: Bir işteki engelleri yenmeye karar vermiş olmak, vazgeçmemek. tevekkül: Herhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah’a bırakma. ekseriyet: Sayıca üstün olma hali, bir gurubun yarıdan fazlası. Çoğunluk, çokluk. |
Defol, defol!
-
Muhterem Cevat Akşit Hocaefendi, Ömer Nasuhi Bilmen (1882-1971) ile olan
hatırasını şöyle anlatıyor:
Menderes'in Sağlık Bakanı Lütfi Kırdar ölmüştü.
O z...
19 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder