Allah (cc)'ın her şeyi insanlar için yarattığı doğrudur. (K. Bakara (2). 29) Ancak her şeyden, yaratılmış olduğu gaye doğrultusunda ve insanın sağlam fıtratının ihtiyaçlarına göre yararlanmak gerekir. Bozulmuş fıtratların, vahşileşmis, sadıstleşmiş, merhamet, haya, adalet duygularını yitirmiş insanların istek ve arzuları bu konuda ölçü olamaz. Kur'ân-ı Kerim bazı hayvanlardan söz ederken, onların yaratılış gayelerine de işaret ettiği olur. Binme, etinden, sütünden ve zinet oluşundan yararlanma, öğretilip âvda kullanma...(bk. K. Nahl (16) 8; Yaşın (36) 71; Maide (5) 4) gibi. Bunların her birerleri fıtratı sağlam insanın ihtiyaçlarıdır. Köpeğin etinden yararlanılamayacağı gibi, koç da boyunduruga vurulmaz, kirpi ile top oynanmaz...
Ibn Abbas'in naklettiğine göre: "Rasûlüllah Efendimiz (sav) hayvanları birbirine kışkırtmayı yasaklamıştır".(Ebu Davud, Cihad 56; Tirmizi, cihad 30; Beyhakî, kübrâ X/22) Sebep (illet), hiç bir fayda söz konusu değilken bir canlının canını acıtmak ve abesle iştigal etmektir.(Mubarekfûrî, Tuhfetü'l-Ahvazı, V/367; Azıâbâdi, Avnü'l-Ma'bûd, V/231; Sevkânî, Neyl, VNI/99) Horoz, deve, boga, köpek, koç vb. hayvanları dövüştürme hep bu yasak içerisinde yer alır. Böyle şeylerle meşgul olmak, hafif akıllıktan, basitlikten ve karakter bozukluğundan kaynaklanır.(El-cezirî, el-Mezâhibü'1-Erbâ'a, N/51)'Bunlar bir para kazanma aracı haline getirilirse elde edilen gelir helâl olmaz.(agk.) Dövüşün sonucuna göre tarafların şart koşacağı meblağ kumar olmuş olur.(Halîl Ahmed, Bezlü'1-Mechûd, X/59) Boğa güreşi gibi bir taraf ta insanın diğer tarafta hayvanın yer aldığı ve hayvana eziyetten başka bir yararı bulunmayan oyunlar da helâl olmaz. Çünkü bunlar da vahşice ve faydasız taşkınlıklardır. Fıtratı sağlam bir insan bunlara ihtiyaç duymayacağı gibi, bunlardan tiksinir ve ızdırap duyar. Çünkü onun her şeye merhamet ve şefkâtle muamele etmesi istenmiştir. Bu tür taşkınlıkların ve "haddi aşmaların" sonucu, dünyada bile çok çirkin ve korkunç noktalara ulaşır. Eski Romalılarda olduğu gibi, seyreden asillerin keyf için tutsak insanların arenalarda aç arslanlara parçalatılmasına kadar gider. Ihtiyarlamak istemeyen Çavuşesku ve eşinin, yeni doğan bebeklerin kanını alıp kendi damarlarına zerkettirmelerine kadar varır. "Yerde olanlara merhametli olun ki, gökte olanlar da size merhametli olsunlar" buyurulmuştur.(el-Hindî, NI/164) Madem ki herşey insan için yaratılmıştır, öyleyse bazı hayvanların boğazlanmaları da kaçınılmazdır. Ama bu konuda vaz'edilen şu ölçü, ne kadar yüce, ne kadar güzel ve ne kadar müteal bir ölçüdür: "Allah her konuda güzelliği (ihsanı) emretmiştir. Binaenaleyh, boğazladığınızda güzel boğazlayın, öldürdüğünüzde güzel öldürün. Biriniz boğazlamak isterse bıçağını biletsin, boğazlayacağı hayvanı rahat ettirsin (yormasın)".(Müslim, say No: 1955; Tirmizî, diyyât No: 1409; Ebu Davûd, dahayâ, No. 2797) "Can taşıyan herhangi bir şeyi atış için hedef yapmayın".(Sevkânî, agek.)
Mecmeu'l Bahreyn Abidesi - Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin Buluştuğu Yer,
Karatay, Konya
-
*Mecmeu'l Bahreyn Abidesi - Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin Buluştuğu Yer*
Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin buluştuğu yer, yani Mecmau'l Bahreyn
Abide...
13 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder