Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.” (İsrâ, 1) |
Rasûlullah (sav) buyuruyor: “(Mîrâc esnâsında) cennetin kapısında durup içeri baktım. Oraya girenler ekseriyâ fakirler idi. Zenginler de (hesap vermek için) mahpus idiler. Bunlardan cehennemlik olanların ise ateşe atılmaları emredilmişti. Cehennemin kapısında da durdum. Oraya girenlerin ekserisi kadınlardı.” (Buhârî, Rikâk, 51; Müslim, Zühd, 93) |
Allâh Rasûlü (sav), Mîrâc’da bir topluluğa uğradılar ve gördüler ki, onların dudakları deve dudağı gibidir. Birtakım vazîfeli memurlar da onların dudaklarını kesip ağızlarına taş koyuyor. “–Ey Cibrîl! Bunlar kimlerdir?” diye sordu. Cebrâîl (as): “–Bunlar, yetimlerin mallarını haksızlıkla yiyenlerdir!” dedi. (Taberî, XV, 18-19) Sonra Rasûlullâh (sav), başka bir topluluğa rastladı. Onlar da bakırdan tırnaklarla yüzlerini ve göğüslerini tırmalıyorlardı: “–Ey Cebrâîl! Bunlar kimlerdir?” diye sordu. Cebrâîl (as): “–Bunlar, (gıybet etmek sûretiyle) insanların etlerini yiyenler ve onların şeref ve nâmuslarıyla oynayanlardır.” cevâbını verdi. (Ebû Dâvûd, Edeb, 35/4878) Daha sonra Hazret-i Peygamber (sav) Efendimiz orada; zinâkârları, leş yiyen bedbahtlar olarak; fâiz yiyenleri, karınları iyice şişmiş ve şeytan çarpmış rezil bir vaziyette; zinâ edip çocuklarını öldüren kadınları da, bir kısmını göğüslerinden, bir kısmını baş aşağı asılı hüsrâna dûçâr olmuş bir hâlde gördü. Bu sebeple Varlık Nûru Efendimiz (sav): “Eğer benim bildiğimi sizler de bilmiş olsaydınız, muhakkak ki, pek az güler ve çok ağlardınız!” buyurmuştur. (Buhârî, Tefsîr, 5/12) (Osman Nûri Topbaş, Hazret-i Muhammed Mustafa (sav)-1, Erkam Yay.) |
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri) er-Reşîd: Her varlığı, var ediş gayesine uygun bir biçimde hedefine ulaştıran, hiç kimseyle istişare etmeden işlerini yürüten, delil ve irşada ihtiyacı olmayan, işlerini nizam ve hikmetle yürüten ve hiçbir işi boş ve abes olmayan, kullarını doğru yola ileten demektir. |
Kısa Günün Kârı Mirâc Kandiliniz mübarek olsun! Bu gece günahlarınızın bağışlanması için, aileniz ve tüm İslam âlemi için hayırlara vesile olması temennisiyle duâ edin! |
Lügatçe münezzeh: Tenzîh edilmiş, temiz, an; uzak. ekseriyâ: Çok defa olarak, çok zaman; sık sık. bedbaht: Bahtsız, bahtı kara, kara bahtlı, talihsiz. |
Kalimaniç Köyü Dobrak Camii, Srebrenitsa, Bosna Hersek
-
*Kalimaniç Köyü Dobrak Camii, Srebrenitsa, Bosna Hersek*
*(Kalimanići Džamija Dobrak, Srebrenica)*
*Kalimaniç Köyü Dobrak Camii, Srebrenitsa, Bosna Herse...
18 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder