2 Ağustos 2010 Pazartesi

Hicret Yolunda İki Arkadaş

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“(İslâm dinine girme hususunda) öne geçen ilk muhacirler ve ensar ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük kurtuluştur.” (Tevbe, 100)
Rasûlullah (sav) buyuruyor:
“…Ba­na Me­dî­ne’ye git­mem em­re­dil­di!” (Di­yar­bek­rî, I, 339)
Elbisen Nerede, Ey Ebû Bekir?
Hicret esnâsında Sevr Mağarası’na doğru giderken Ebû Bekir (ra), Hz. Peygamber’in kâh önünde, kâh arkasında yürüyordu. Allah Rasûlü (sav) onun bu hareketini fark edince:
“−Ey Ebû Bekir, niçin böyle yapıyorsun?” diye sordu.
Ebû Bekir (ra):
“−Yâ Rasûlallah! Arkanızdan yetişebileceklerini düşünüyor arkadan yürüyorum, ileride pusu kurup bekleyebilecekleri aklıma gelince de hemen önünüze geçiyorum!” dedi.
Nihâyet Sevr Mağarası’na vardılar.
Sıddîk-ı Ekber Hazretleri:
“−Yâ Rasûlallah! Ben mağarayı temizleyinceye kadar, siz burada bekleyin!” dedi ve içeri girdi.
Mağaranın içini temizledi. Her yeri eliyle yokluyor, bir delik bulduğunda hemen elbisesinden bir parça yırtıp orayı kapatıyordu. Bu minvâl üzere üst elbisesinin tamâmını deliklere tıkadı, sâdece bir delik kaldı. Ona da topuğunu koyduktan sonra:
“−Artık gelebilirsiniz ey Allah’ın Rasûlü!” dedi.
Sabah olduğunda durumu fark eden Rasûlullah:
“–Elbisen nerede, ey Ebû Bekir?” diye hayretle sordu.
Ebû Bekir (ra) akşam yaptıklarını anlattı. Bu âlicenap davranış karşısında son derece duygulanan Allah Rasûlü (sav) ellerini kaldırarak Hz. Ebû Bekir için duâ buyurdu. (İbn-i Kesîr, el-Bidâye, III, 222-223; Ali el-Kârî, Mirkât, X, 381-382/6034; Ebû Nuaym, Hilye, I, 33.) (Dr. Murat Kaya, Hz. Ebû Bekir’den 111 Hatıra, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Mü’min: Emniyet ve güven veren, inanan kullarını korku ve endişelerden emin kılan demektir.
Kısa Günün Kârı
Peygamber Efendimiz (sav)’in ve Hz. Ebu Bekir (ra)’ın ruhlarına birer Fatiha oku!
Lügatçe
âlicenap: 1. Cömert. 2. Şerefli, haysiyetli kimse.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder