2 Ağustos 2010 Pazartesi

Beddua Etmeyin!

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi: Güzel bir sözü, kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca (benzetti).” (İbrâhim, 24)
Rasûlullah (sav) buyuruyor:
“Kendinize beddua etmeyiniz; çocuklarınıza beddua etmeyiniz; mallarınıza da beddua etmeyiniz. Dileklerin kabul edildiği zamana denk gelir de Allah bedduanızı kabul ediverir.” (Müslim, Zühd 74. Ebû Dâvûd, Vitir 27)

Câhil insanların, özellikle kadınların yaygın olarak kullandığı “Allah canımı alsın”, “Allah belâmı versin” şeklinde bedduaları vardır. Bu kimseler yakınlarına “Gözün kör olsun!” diye bağırmaktan çekinmezler. Böyle beddualar, Efendimiz’in işaret buyurduğu gibi tehlikeli sözlerdir. İnsan gerek şahsının gerek çocuklarının veya yakınlarının başına gelebilecek felâketlerden derin üzüntü duyar. Hele bu felâketler kendi temennisinden sonra meydana gelmişse, söylediğine bin pişman olur. Fakat pişmanlık başa gelen sıkıntıyı ortadan kaldırmaz. Onun için herkes öfkesine hâkim olmayı bilmelidir.
Buvât Gazvesi’nde idi. Devesini çöktürüp ona bindikten sonra hayvanın yürümeyip durakladığını gören bir zât:
“-Deeh! Allah sana lânet etsin,” dedi.
Bu lafı duyan Rasûl-i Ekrem (sav):
“-Kim o devesine lânet eden?” diye sordu. Adam:
“-Ben, yâ Rasûlallah!” diye cevap verince:
“-İn o deveden! Lânetlenmiş bir hayvanla bize refâkat etme!” buyurdu. (Riyâzü’s Sâlihîn, 6. Cilt, Sayfa: 388, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Ğaffâr: Daima affedici olup, mağrifeti, bağışlaması sonsuz olan, yeniden işlenen günahları örten, setreden ve affeden demektir.
Kısa Günün Kârı
Öfkeli ve sinirli anınızda beddua etmeyin!
Lügatçe
hâkim: Her şeye hükmeden.
refâkat:
Arkadaşlık, yoldaşlık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder