Eti yenilsin, yenilmesin yaratılışı icabı vahşî olup insandan kaçan hayvana av; böyle bir hayvanı kaçmaz hale getirip yakalamaya da "avlama" denir.
Islâm'da gerek kara ve gerekse deniz hayvanlarını avlamak mübahtır. Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur:
"Size temiz olanlar helâl kılındı. Allah'ın size öğrettiği üzere alıştırıp yetiştirerek öğrettiğiniz avcı hayvanların sizin için tuttuklarını yiyin ve üzerine Allah'ın adını anın. " (el-Mâide, 5/4)
"Deniz avı size helâl kılındı. " (el-Mâide, 5/96) (ayrıca bk. el-Mâide, 5/1, 2, 94, 96). Ancak sadece eğlence maksadıyla avlanmak mekruhtur. Hac ve ihramdayken avlanmak haramdır.
Av hayvanlarının bir kısmının eti yenir, bir kısmınınki ise yenmez. Bunlar ya derisi, yünü ve dişleri gibi kısımlarından faydalanmak için, ya da şerlerinden korunmak için avlanırlar.
Avlanan hayvanın etinin helâl olması için birtakım şartlar vardır.
Bu şartların bir kısmı avcı, bir kısmı av hayvanı ve bir kısmı da av aletiyle ilgilidir.
1-Avcıda bulunması gereken şartlar a-Avcı; müslüman, mümeyyiz, âkîl veya Hristiyan ve Yahudî gibi ehl-i kitaptan olmalıdır. Bunların dışındakilerin kestikleri hayvan yenmediği gibi avları da yenmez.
b-Avcı avına silâh atarken ya da onu yakalayacak hayvanı gönderirken besmele çekmelidir. Kasden besmeleyi terkederse av eti yenilmez.
c-Avcı silâhı ile vurduğu veya eğitilmiş hayvana yakalattığı avı elde etmek için başka bir şeyle meşgul olmayıp hemen harekete geçmelidir. Bazen atılan mermi ava isabet edip onu öldürmeyebilir. Bu nedenle avcının avını araması ve canlı olarak bulduğunda kesmesi gerekir. Aramayıp başka bir işle meşgul olur da sonra hayvanı ölü olarak bulursa eti yenilmez. Fakat oturup beklemeksizin ya da başka bir işle meşgul olmaksızın yaraladığı avını arayıp da ölü olarak bulursa eti yenir. (Meydanî, el-Lübab, III, 220)
d-Ava silâh atma veya avı yakalayacak hayvanı gönderme işi bizzat ehil olan avcı tarafından yapılmalı, ava ehil olmayan biri buna karısınıamalıdır. Resulullah (s.a.s.), taşla, sapanla, sopayla avlanmayı yasak etmişlerdir. Müslim'de rivayet edilen bir hadis şöyledir:
"Taş ne avlar, ne de düşmanı yaralar. Ancak o, diş kırar, göz patlatır. "
Avcı avını vurur ve fakat onu kaybederek bir müddet sonra bulur. Bununla ilgili olarak Adıy b. Hâtem (r.a.)'dan aşağıdaki hadisler rivayet edilmiştir:
"Okunu attığın zaman, suya düşmemiş olmak kaydıyla avı ölü bulursan ye... Aksi halde, suyun veya okun onu öldürdüğünü kestiremezsin. "
Eğer onda bir yırtıcı hayvan izi bulamaz ve "senin okunun onu öldürdüğüne hükmedersen ye... "
"Okunu attıktan üç gün sonra avı kokmadan bulursan ye... "
Avcılıkta dikkat edilmesi gerekli hususların başında elbette merhamet ve ihtiyaç gelmektedir. Ihtiyacı için avlanan bir müslüman merhameti elden bırakmamalı, hayvanların üreme ve yavrulama zamanlarında avlanmamalıdır. Av hayvanlarının nesillerini kurutacak, tabiatın dengesini bozacak bir avcılık, mümini vebâle sokar.
2-Av hayvanında aranan şartlar
a-Avlanan hayvan, eti yenen cinsten olmalıdır. (bk. Eti Yenen Hayvanlar)
b-Yaratılışı icabı vahşî olup evcil olmamalıdır.
c-Haşeret cinsinden olmamalıdır.
d-Deniz hayvanlarından ise balık cinsinden (tatlı veya acı su balığı) olmalıdır.
e-Hayvan av tesiri ile ölmüş olmalıdır. Avcı yaralanan avına ölmeden önce yetişirse kesmesi lâzımdır. Aksi takdirde eti yenilmez.
3-Av aleti Av hayvanı ya eğitilmiş köpek, atmaca, doğan, şahin gibi hayvanlarla, veya ağ, tuzak kurmak gibi vasıtalarla, ya da yaralayıcı silâhla avlanır. Avlamada kullanılan hayvanlarda aşağıdaki şartların bulunması gerekir:
a-Ava salıverildiği zaman gitmelidir.
b-Av için yetiştirilmiş olmalıdır.
Köpeğin eğitilmiş olması; üç defa yakaladığı hayvanı yememesi, doğan ve şahin gibi hayvanların da çağırıldığında geri dönmeleri ile bilinir.
c-Yakaladığı hayvanın etinden yememelidir.
d-Avı boğarak öldürmemelidir. Yaraladıktan sonra başka bir tesirle ölürse eti yenmez.
e-Avlama işinde ona eğitilmemiş tilki vb. başka bir hayvan yardım etmemelidir.
Av, günümüzde genellikle silâhla yapılmaktadır. Yukarıda belirttiğimiz gibi avcı ava silâh atarken besmele çekmeli, hayvanı vurunca hemen koşup yanına varmalı, ölmemiş ise kesmelidir. Yetişmeden silâhın tesiri ile ölmüşse bir şey gerekmez, eti yenir. (Meydanî, a.g.e. III, 217 vd.)
Mecmeu'l Bahreyn Abidesi - Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin Buluştuğu Yer,
Karatay, Konya
-
*Mecmeu'l Bahreyn Abidesi - Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin Buluştuğu Yer*
Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin buluştuğu yer, yani Mecmau'l Bahreyn
Abide...
17 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder