Yunanca "patrikhis"den gelen, ortodoksların ve bazı doğu kiliselerinin ruhâni başkan (lider)larına verilen ad. Bir başka tarifle, büyük ve en önemli şehirlerin, otosefal (kendi kendini idare etme hakkına sahip) kiliselerin ruhâni reis (başkan)leri (A Dictionery of Religion and Ethies, London 1921, 327, "patriarch" md.; Annemarie Schimmel, Dinler Tarihine Giriş, Ankara 1955, 244; M.Z.Canan, Ansiklopedik Din ve İnanç Sözlüğü, İstanbul 1983, 180; Duden Zexikon, (Mannheim), Band, 3, 3. Auflage 1729, "patriarch" md.; The Ortodox Church, London 1964, 290).
Bu ünvan, önceleri Batı kiliseleri için de kullanılmakla beraber, daha sonra ve günümüzde Ortodoks Kilise'sinin başı olan dini lidere has bir durumda bulunmaktadır.
Gregor Nyssen gibi, Gregory Naziarzen'in yanlarında da "patrik" kelimesi, eski Hristiyan kiliselerinin bütün piskoposları için kullanılmıştır. Montanist'ler arasında "patrik" adım alan bir din adamı grubunun bulunduğu bilinmektedir. Bununla beraber resmi bir görev ünvanı olarak bu lâkap ilk defa Kadıköy Konsili'nde kullanılmıştır. Kilise tarihçisi Sokrates, bu ünvanın kullanılışından bahseder. Boranius'un başını çektiği bazı Roma asıllı tarihçiler bu müessesenin, Havârî Peter (Pecrus)'e kadar uzandığını ileri sürerler. (J. Gardner, Foiths of the Word, New York t.y., II, 630).
Patriklik, piskoposların büyük şehirlerde yoğunlaşmasının sonucu olarak, şehrin dinî idaresinin temini için, piskoposlar arasından seçilmiş olan idârecinin unvânıdır. Bu sistem, 3'üncü yy.da gelmiştir. Biri Batı'da Roma-, diğerleri Doğu'da Kudüs, Antakya, İskenderiye ve İstanbul'da olmak üzere beş patriklik vardır. Bunlardan üçü-Roma, Antakya ve İskenderiye-, İznik Konsili (M. 325) döneminde mevcuttu. İstanbul Patrikliği o zaman var idiyse de, buranın Doğu'nun diğer patrikliklerinden üstün kabul edilişi, 381'de toplanan ikinci ökümenik (genel) konsil'de olmuştur. Bu tarihte İstanbul patriği, Roma'dakinden hemen sonra gelmiştir (DRE, 327). Kadıköy konsilinden (M. 451) sonra İstanbul metropolitan'ı, Trakya, Pontus ve Küçük Asya kiliselerinin yetkilisi yapıldı ve patriklik olarak tanındı. Topraklarının geniş oluşu açısından en büyük patriklik İskenderiyede olmakla beraber, İstanbul Patrikliği hem kilise, hem de nüfuz bakımından daha üstün idi (FW, 630). Kudüs patrikliği, şehrin önemi sayesinde sonraları önem kazanmışsa da, tesir sahası küçük olmuştur (DRE, 327).
İstanbul'daki, en son yerleştiği semt olan "Fener"in adıyla "Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi" diye anılan patrikliğin, günümüzde (1991) yaklaşık üç bin mensubu bulunmaktadır.
Patrikhane. Patrikhane, birleşik isim olup, "patrik" ve (Farsça) "hane"den meydana gelmiştir. Patriğin makamına dendiği gibi, hristiyanların dinî ve resmi işlerini yürüten Ortodoks Kiliseleri Başkanlığı'na verilen ad (M. Larousse, IX, 941, "Patrikhane'' md.).
M. Süreyya ŞAHİN
Mecmeu'l Bahreyn Abidesi - Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin Buluştuğu Yer,
Karatay, Konya
-
*Mecmeu'l Bahreyn Abidesi - Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin Buluştuğu Yer*
Hz.Mevlânâ ile Şems-i Tebrîzî'nin buluştuğu yer, yani Mecmau'l Bahreyn
Abide...
13 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder