10 Şubat 2010 Çarşamba

EHLİYET / VÜCUB EHLİYETİ – EDA EHLİYETİ




İnsana görev teklif edilebilmesi için, sorumluluğu yüklenmeye ehliyetli olması lâzımdır. Ehliyet kişinin lehine ve aleyhine olan şer'î teklifleri yerine getirmeye salâhiyetli bulunmasıdır.
Ehliyet, "vücûb ehliyeti" ve "edâ ehliyeti" olmak üzere iki kısımdır:
a) Vücûb Ehliyeti: Mükellefin, insanın kendi lehine ve aleyhine âit meşrû hakların gerekliliğine salâhiyet sahibi bulunması (vâris olma hakkını lüzûmuna salâhiyetli bulunması gibi).
b) Edâ Ehliyeti: İnsanın kendisinden şer'ân mûteber olacak şekilde fiillerin meydana gelmesine salâhiyet sahibi olması.
Bu da, kâmil ehliyet (akıllı ve buluğa ermiş bir insanın sahib olduğu ehliyet; kendisinin nikâh akdini kabulü, alış-veriş, icâre gibi fiilleri meydana getirmeye tam salâhiyetli olması gibi) ve kasır ehliyet (mümeyyiz bir çocuğun veya matuh (bunamış) bir kimsenin yaptığı işlerin bir kısmının sahih ve mûteber, bir kısmının ise mûteber olmaması gibi) olmak üzere iki kısımda mütâlaa edilir (Ömer Nasuhi Bilmen, Hukuku İslâmiyye Kamusu, I, 31).
Allah ve Rasûlünün müslüman fertleri sorumlu tuttuğu fiiller önem sırasına göre itikat, ibâdât, muâmelât ve ukûbat'tır. Bunlar da ayrıca delillerinin sağlamlığı, lâfızlarının delâletinin katiliğine göre kendi içlerinde sıralanır. İslâmi bir toplumun imanı ve tâğutî olanı tefrik edebilmesi için yükümlülüklerini Allahu Teâlâ'nın rızasına uygun olarak bilmesi gerekmektedir.
Hamdi DÖNDÜREN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder